Featured Post

05 September 2011

bu kez fena dinlendim...


Neredeyse 1 sene olmuş yazmayalı...vay ki vay!
Uzatmıyorum, başladım işte tekrar yazmaya...

Bugün Ege'nin sessiz sakin beldesi Kabakum'dan İstoş'a döndük. Çoğunluğun aksine hareket ettiğimiz için, giderken de dönerken de,yolda bayram trafiğine yakalanmadık. Çok akıllıyız diye yazmıyorum bunu, öyle denk geldi ama hep böyle denk getirmeliyiz, akıllı olmalıyız:)

Annemler bu yaz Kabakum'da ev tutmamış olsa, bayramda İstoş'un boş halinin keyfini çıkarırdık herhalde...Ama iyi ki gitmişiz, bayram kalabalığının, gürültüsünün hiç yaşanmadığı , belirli bir zaman diliminde(70'ler gibi) donmuş bir yer sanki burası.

Bu anlattığıma bakıp da müthiş bir beklenti yaratmayayım kimsede. Sadece çok sakin ve çok basit bir yer olması benim aradığım şeymiş, bana çok iyi geldi. Bol bol okudum, uyudum, 3 vakit elde bulaşık yıkadım, kızımla denizde saatlerce oynadım, boş boş durdum, çekirdek çitledim, Midilli üzerinden muhteşem gün ve ay batışlarını seyrettim, aileme doydum...

Diyeceğim o ki Kabakum'un sakin ortamında yakaladığım huzuru, İstoş'un hemencecik bozmasına izin vermeyeceğim. Bugün dönüş yolunda, her ne kadar blackberry sebebiyle bir hayli çalıştıysam ve şu ana kadar halaa işle meşgul olduysam da, ilk günden havluyu atmaya niyetim yok!

Yazdıkça bilin ki direniyorum İstoş'un omuzlarıma koymaya çalıştığı yüklere!

Şu anki ruh halimi, bir alıntı ile yansıtabilirim sanırım. Kanat Atkaya tatile çıkarken, Ferhan Şensoy'un "Gündeste" kitabından hoş bir şiir iktibas(alıntı demek imiş) etmiş, ben de ondan iktibas ediyorum bu güzel şiiri:

günler çabuk geçiyor
saniyeler çok uzun
sıkı dur köhne bizans
arındım geliyorum
cevat şakir mavisi
artık derim değişti
sıkı dur yunan bizans
soyundum geliyorum
ayvalık'ta van gogh sarısı
bir bekar adamın karısı
bir cigara düşüncenin yarısı
savulun geliyorum
kız kurusu zeytin ağacı
bıyıkta tuz kokusu
tozolun geliyorum
dikkat buyurun arkadaşlar
en güneyden geliyorum
bu kez fena dinlendim
sıkı dur köhne bizans
akşamüstü fütühata(fethe) geliyorum

Bu arada, şiiri biraz araştırınca görüyorum ki, Kanat bu şiirin bazı kısımlarını sansürlemiş, kendi ruh haline uygun olan,edepli yerlerini alıntılamış şiirin:), şiirin bu halini okuyup sevdiğim için, şiiri onun yazdığı haliyle yazıyorum... Şiirin daha bir Ferhan Şensoy'luk kısımları da var ki, o kısımlarda bayaa güldüm. Merak edene Güldeste sayfa 156-157...

Yazacaklarım var daha ama sonraki günlere artık...Kısaca başlıkları yazayım da, sonradan vazgeçmeyim yazmaktan, kendime söz vereyim:)

-Dragos'ta şaşırtan bir deniz kabukları müzesi...
-Bir Salzburg macerası...
-Bir doktora gittim ve hayatım değişti... Taş Devri'ne Dönüş!
-Beni günlerce düşündüren bir ilişki: Çoluk Çocuk Patti Smith...

Haydi iyi geceler...











3 comments:

  1. dönüsün muhtesem olmus füs.
    durmak yok, devam.

    FIRAD

    ReplyDelete
  2. ayse armanim benim, seni okuduk, okuyoruz, okuyacagiz...
    sebnem.

    ReplyDelete
  3. en cok da 'Tas Devri'ne Donus' baslikli yazini merakla bekliyorum...

    ReplyDelete