Featured Post

07 January 2013

yaşasın listelenmiş filmler!

geçen gün yasmin blogunda 2012'de seyrettiği filmleri ve o sene sevdiği ilk 10 filmi yazmış. imdb'de seyrettiğiniz filmlerden kişisel film listenizi oluşturabiliyorsunuz. yasmin zamanında bu listeden bahsetmişti bana ancak tembelliğimden seyrettiğim filmleri imdb listesinde arşivlememiştim. yasmin listeyi sene boyunca güsel güsel oluşturmuş, tam 125 film seyretmiş! ben de film izlemeyi seven bir insan olarak, 2012'de iyi sayıda film seyretmişimdir. amma velakin, yasmin "sizin geçen yıl izleyip sevdiğiniz fimler hangileriydi ?" diye sorunca, "aa ne seyretmiştim ben?" oluverdim. o gazla 2013 için hemen imdb listemi oluşturmaya başladım. (filmlere verilen puanlar genel izleyicinin verdiği ortalama puanlar, benim puanlarım değil ama o da vardır sanırım,araştırayım.)
neyse, 2013'e fena başlamadım, şimdiden 3 film seyrettim:): anna karenina, pi'nin yaşamı ve marilyn ile bir hafta

anna karenina'ya senenin ilk günü gittik. senenin ilk günü filme gitmeyi seviyorum. keira knightley iyi oynuyor da, bütün düzene başkaldırmasına sebep olan o tutkulu aşkı, vronsky(aaron taylor johnson) ile aralarında pek hissedemedim. yakışıklı jude law, bu filmde çok yakışıklıydı diyemeyeceğim ama rolünün hakkını vermiş.
burcumdan mıdır nedir bilmem, "balık" hafızalı bir yapım var. anna karenina'nın hikayesini gayet iyi biliyorum ancak romanını okuduğumdan mı yoksa daha önceki film versiyonlarını seyrettiğimden mi hikayeyi biliyorum, hatırlayamıyorum. geçen gün dostoyevski, woody allen ve orhan pamuk'un anna karenina romanını yerlere göklere koyamayan görüşlerini okumam sebebiyle, tolstoy'un bu ünlü romanını da okumaya karar verdim.
(Orhan Pamuk Yaptığı bir konuşmada  Anna Karenina kitabı için şunları söylemişti: “Okuduğum en mükemmel, en kusursuz, en derin ve en zengin roman. Tolstoy’un her şeyi gören, herkesin hakkını veren, hiçbir ışığı, hareketi, ruhsal dalgalanmayı, şüpheyi, gölgeyi kaçırmayan, inanılmayacak kadar dikkatli, açık, kesin ve zekice bakışı, bu romanın sayfalarını çevirdikçe okura, ‘evet, hayat böyle bir şey!’ dedirten kitap. )
romanından daha çok etkileneceğimi düşünüyorum. (aa okumuştum bu romanı da olabilirim tabi). kitaplar için de mi bir liste tutsam acaba?

pi'nin yaşamı: çok büyük bir beklentiyle gitmediğiniz sürece, görsel açıdan keyifli bir film. gerçeğe çok yakın canlandırmalar yapmışlar. bir sıra yorgunluktan filmde uyuklasam da, değişik konusuyla fena bir film de değildi. bir de son kısımda hikayeyi tamamlama işini izleyiciye bıraksalar daha şık bir final olurdu kanaatindeyim...

my week with marilyn'i dün evde izledim. michelle williams'ı çok sevdiğim take this waltz adlı filmde tanımış ve çok beğenmiştim. burada da marilyn rolünü gayet iyi kotarmış. cumartesi için iyi bir seçim yapmışım.
*
"sizin 2012'de sevdiğiniz filmler hangileriydi?" diye sorayım mı?:) aklınıza film gelmezse, hadi siz de 2013 için listenizi tutun, 2013 sonu konuşalım filmlerimizi...
yasmin, hay aklınla bin yaşa diyorum sana da...
iyi geceler...