Featured Post

12 December 2013

Bir kitap tavsiyesi: Hermann Hesse "Bozkırkurdu"

Kitapları anlatma vaktidir!
Bugünkü kitabımız, Hermann Hesse'nin "Bozkırkurdu".

Yıllar önce Clarissa P. Estes'in "Kurtlarla Koşan Kadınlar" kitabını okuduğumda, uzun süre bu kitabın etkisinde kalmıştım. Bozkırkurdu'nu okuduğumda da, çaktırmadan sarsıldım. Kurtlarla ilgili kitaplar, beni etkisine alıyor sanırım:)

Bozkırkurdu'nu, bu yaz Assos'ta, çok sessiz-sakin bir yerde, özenle okudum. Kitabı okurken, kitabın karakteriyle birlikte, ben de birçok ruh haline girdim çıktım. Ancak kitabı bitirdiğimde, hala kafamda birçok soru işareti vardı. Bir gün ütü yaparken, "evraka evraka!" diye konuşmaya başladım kendi kendime:) Kafamdaki soru işaretlerini çözmüş ve kendi içimde oldukça anlamlı bir sonuca ulaşmıştım. O zaman, Hermann Hesse'ye derin bir hürmet duydum.

Kitabın konusuyla ilgili çok detaya girip, kitabı okuma keyfinizi kaçırmak istemiyorum ancak kitabın kapak yazısı ve beni etkileyen birkaç satırı sizlerle paylaşırsam, kitap hakkında biraz fikir edinebileceğinizi düşünüyorum.
Baştan söyleyeyim! Okunması, yenilip, yutulması kolay bir kitap değil ancak kitabı bitirdikten sonra sindirmek için, biraz vakit tanıyın kendinize. Kitabın etkisinin nerede ortaya çıkacağı belli olmaz. Ütü yaparken bile, kendinizle ilgili çok önemli bir farkındalık yaşayabilirsiniz:)

Kapak yazısı:
"Harry kendi içinde bir "insan" bulur, düşüncelerden, duygulardan, uygarlıktan, dizginlenmiş ve yüceltilmiş doğadan kurulup çatılmış bir dünyadır bu; ayrıca, bir "kurt" bulur içinde, içgüdülerden, vahşilikten, acımasızlıktan, yüceltilmemiş, yontulmamış doğadan bir dünya bulur. Varlığının böyle açık seçik ikiye ayrılmasına, birbirine düşman iki yarıma bölünmesine karşın, yine de kurt ile insanın bazı mutlu anlarda birbiriyle kardeş kardeş geçindiğini görür."

Uçarı bir "yaşam" insanı olmaya kalkışan katıksız bir "düşün" insanının, bu ikilemin gelgitleriyle oradan oraya savrulan yalnız bir ruhun, Bozkırkurdu'nun hikayesi. Aydın geçinenlerin, bildikleriyle büyüklenenlerin, bilmediklerini küçümseyenlerin, bunu yaparken -bilinçli ya da bilinçsiz- yaşamı kaçıranların yüzüne inen bir tokat.

*
Bozkırkurdu da bir kuruntudur. Harry'nin kendisini bir kurt-insan olarak algılaması, birbirine düşman ve karşıt iki parçadan oluştuğunu sanması, işi basite indirgemesi amacına yönelik mitolojik bir yaklaşımdır. 
*
Harry, iki ayrı varlıktan değil, yüz hatta bin varlıktan kurulup çatılmıştır. Yaşamı (her insanın yaşamı gibi) yalnızca iki kutup, örneğin içgüdü ve us ya da ermişlik ve zevkperestlik arasında değil, binlerce,hatta sayılamayacak kadar çok kutup çiftleri arasında salınıp durur. 
*
Harry gibi okumuş ve akıllı birinin kendine "bozkırkurdu" gözüyle bakabilmesi, yaşamının zengin ve karmaşık yapısını böyle yalın, böyle vahşi, böyle ilkel biçimde dile getirebileceğine inanması bizi şaşırtmamalıdır.
İnsan yüksek düzeyde bir düşünme yeteneğiyle donatılmış değildir. En aydın ve okumuş kişi bile, gerek dünyayı, gerek kendini her zaman pek nahif, basite indirgeyen ve aldatıcı formüllerin gözlüğüyle görür, özellikle de kendisi için yapar bunu; çünkü bütün insanlarda, doğarken yanlarında getirdikleri, düpedüz zorlayıcı nitelikte bir gereksinim yaşar; buna göre herkes kendi ben'ini bütünlük içinde tasarlar. Söz konusu kuruntu ağır sarsıntı geçirse de, her vakit yine toparlar kendini, eski sağlamlığına kavuşur.
*
Beden olarak her insan tektir, ruh olarak asla.
*
...Çünkü insan bir değil, on ruhtan, yüz ruhtan, bin ruhtan oluşur.







1 comment:

  1. Benim de hedefimde okuduğum kitapları yazmak var Büdüm, unutuyom sonra sırf o yüzden!

    ReplyDelete