Öncelikle, Doğan Cüceloğlu büyük bir özenle "Onlar Benim Kahramanım"da iki güzel ve özel insanı, yani Gültekin ve Tülay Yazgan'ı yazmış.
Yasemin bu kitabı okumuş ve bana tavsiye etmiş.
Sonra ben de kitabı okumuş ve böyle bir kitaptan beni haberdar ettiği için, Yasemin'e minnet duymuşum.
Ben de kitabı arkadaşlarıma tavsiye etmişim.
İşte bu arkadaşlarımdan biri olan Oğul, kitabı okumakla kalmamış, kitabı okulda öğrencilerine de okutturmuş.
Kitabı okuyan öğrencilerinin arasından Harun gibi bir ışık parlamış.
Ve Harun kitapla ilgili en içten duygularını, kitapta anlatılan bu iki güzel insanın en yakınıyla, yani Yankı Yazgan ile paylaşmış.
Yankı Yazgan da, Harun'un bu güzel mektubunu Doğan Cüceloğlu ile paylaşmış...
Hikayenin devamını, Doğan Cüceloğlu'nun kendi sitesinden yazdığı yorumlarıyla okumanızı isterim:
Kendiyle Yüzleşen Bir Üniversite Öğrencisinden Mektup var!
Prof. Dr. Yankı Yazgan’a bir mektup gelmiş, o
da, “O kadar samimi ve sahici ki, yoruma gerek yok. Sevgiler,”
diye bir not koyarak bana yollamış. Harun Talha Ayanoğlu’nun
mektubunu okuyunca etkilendim, kendisine yazdım, okurlarımla paylaşmak için
izin istedim. İzin verdi, aşağıda paylaşıyorum.
Yankı Bey Merhabalar;
Muhtemelen bu mail doğrudan size yönlendirilmiyordur, ancak
umuyorum ki maili okuyacak olan kişi size yazdıklarımı nakleder.
Ben İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi son sınıf
öğrencisiyim. Geçtiğimiz hafta bir hocamız sınavda "are you here to pass/
are you here to learn?" sorusunu yöneltti. (doğan cüceloğlu açıklama: geçmek
için mi / öğrenmek için mi buradasınız?) Cuma günü ise kağıtlarımızın değerlendirmesini
yaptı. %90ımız soruya doğrudan yanıt vermek yerine eğitim sisteminin kötülüğünden,
sosyal şartlardan şikayet etmişiz (etmişiz diyorum zira ben o sınava giremedim.
Girsem muhtemelen ben de şikayet edecektim) Daha sonra bize bir kitap önerdi.
Herhangi bir yorum yapmadan yalnızca "okuyun" dedi. Bu kitap Doğan Cüceloğlu’nun "Onlar Benim Kahramanım" isimli kitabıydı. Hepimizin okumasını istediği için
rasyonel bir şekilde haftaya bu kitaptan quiz (doğan cüceloğlu açıklama: küçük
sınav) olacağımız söylendi. Nitekim ekseriyetimiz bu kitabı aldı.
Dışarıya yansıtmasam da kendimin neden var olduğunu, bu
okula neden geldiğimi, ne yapacağımı sorgularım sıklıkla. Okulumda, kendimi
sorgulamamı sağlayan hoca sayısı çok az. O nedenle kitabı öneren hocamızın
(Prof. Dr. Oğul Zengingönül) her önerisine çok özel bir önem atfederim. Tavsiye
gelir gelmez hemen kitabı aldım ve okumaya başladım. Anı ve biyografi kitapları
ilgimi bugüne kadar hiç çekmedi. Çekmesi için çok çaba sarf ettim, lakin olmadı.
Ama Doğan Bey’in kitabı ve daha da önemlisi
rahmetli babanızın hayatı benim dünya görüşümü neredeyse 2 gün içerisinde değiştirdi.
Eskiden şikayet ettiğim çok şey vardı.(Ha bunlar benim şikayet ettiğim şeyleri
yapmaya sırt döndüğüm anlamına gelmesin sadece şikayet ediyor ama yoluma devam
ediyordum) ancak 2 gün içerisinde gördüm ki, zorluklar bizim için var. Ve yüce
Allah hiç kimseye taşıyamayacağı bir yükü yüklemiyor. Rahmetli babanızın söylediği
gibi, sorun varsa çözüm muhakkak vardır. Bundan sonra hayatıma bu düsturla
devam edeceğim. Hatta şimdiden başladım bile!
Yankı Bey, hayatımda okuduğum en çarpıcı kitap için bizzat
babanıza minnetlerimi sunmayı ne çok isterdim bir bilseniz! Lakin gençlik
heyecanıyla kendimi bambaşka mecralarda gösterme hülyalarımdan dolayı kitabı
ancak şimdi okuyabildim. O nedenle teşekkürlerimi, minnetlerimi saygı ve
selamlarımı size sunuyor, babanızı rahmetle anıyorum.
Harun Talha Ayanoğlu
Mektupla ilgili bazı gözlemlerimi paylaşmak istiyorum:
1- “Dışarıya
yansıtmasam da kendimin neden var olduğunu, bu okula neden geldiğimi, ne yapacağımı
sorgularım sıklıkla. Okulumda, kendimi sorgulamamı sağlayan hoca sayısı çok az,”
ifadesi, gelişmiş bir bilinci yansıtıyor. Böyle bir bilinçte üniversite öğrencilerimizin
olduğunu bilmek, bana iyi geldi.
2- Bu bilinçteki öğrenciler,
sadece bilgi aktarmanın ötesinde kendi gelişimlerine katkı sağlamayı amaçlayan
Prof. Dr. Oğul Zengingönül gibi hocaların değerini biliyorlar. Bunu gözlemlemek
de iyi geldi.
3- Okuduğu kitapla
kendi yaşamını etkileşim içine sokup değerlendirme bir cesaret ve dürüstlük
eylemidir; bunu bir gencimizde görmek de çok iyi geldi.
4- Ve Türkiye’nin
gizli bir kahramanı olan bilinmeyen bir devin, Gültekin Yazgan’ın
öyküsünün, kitap yoluyla geleceğin güçlü bir şahsiyetine ulaşmasına aracı olmak
bana nasipmiş, bu da çok iyi geldi.
Harun Talha Ayanoğlu’nu tanıdığım için
mutluyum. Kendisine Anlamlı ve Coşkulu Bir Yaşam İçin SAVAŞÇI kitabımı imzalayıp
göndermek istiyorum. Çünkü onu bir “savaşçı”
adayı olarak görüyorum.
Bu vesileyle Harun Talha Ayanoğlu’nun
şahsında kendini geliştirip bir şahsiyet olma yolunda çabalayan tüm üniversite öğrencilerimizi
sevgi ve saygıyla selamlıyorum. Onları geleceğin uygar Türkiye’sinin
gerçek mimarları olarak görüyorum.
Doğan Cüceloğlu (09.12.2013)
Kendi adıma, bu paylaşım zincirinin bir parçası olmaktan çok mutlu oldum. Paylaşım zincirindeki herkese çok büyük minnet duydum. Zira, bu zincirin halkalarından biri eksik olsa, Harun'un bu güzel mektubuna ulaşamayacaktık...
Hayat, her zaman, yaptığımız paylaşımların ulaştığı noktaları, bize bu kadar net göstermiyor ama artık daha çok inanıyorum ki; içten gelen küçücük bir paylaşım bile, mutlaka bir gün, birilerine temas eder...Yeter ki içten gelsin...
Füsunum dolaylı olarak koçluk yapmışsın en ihtiyacı olan kesime: üniversite öğrencileri
ReplyDeleteGültekin Yazgan'ın hayatı gerçekten büyüleyici bi etki yapıyor. Bahaneyi, mızmızlanmayı bırak hayat hayat....