Featured Post

19 February 2013

başkası olma kendin ol:)

derin düşüncelere daldım diyordum ya, işte o düşüncelerden biri eğitimde tanıştığım "paradoxical theory of change" kavramı. nedir derseniz, şu şekilde bir tanımı var:

change occurs when one becomes what he is, not when he tries to become what he is not. (Arnold Beisser)

tanım basit, tanıdık gibi görünebilir ancak uygulaması o kadar kolay değil... hayatına bakışında, seçimlerinde anlamlı bir değişiklik olması için; kendini tanıman, ne istediğini kalpten hissetmen, kısacası kendi gerçeğinin farkında olman gerekiyor. bunun farkında olursan zaten değişiklik kendiliğinden gerçekleşiyor...
bu kadar ciddi yazarken, aklıma tarkan'ın "başkası olma kendin ol, böyle çok daha güzelsin" şarkısı takıldı, iyi mi?:)
bazen kendi iç sesimi duyamayacağım kadar çok mesajla, uyaranla, kodlanmalarla çevrelendiğimi hissediyorum. işte o zaman, "heeeeyt çekilin, gerçek füs ne istiyor, ne düşünüyor?" diye kendime dönmeye çalışıyorum.
düşünmek yorucu oluyor zaman zaman, düşünceler yazıya dökülünce daha rahat buluyorum yolumu...
o yüzden yazmaya devam...
*
bugün geçtiğimiz günlerde okuduğum bir kitaptan bahsedeceğim.

sevan nişanyan'ın "aslanlı yol" kitabı. sevan nişanyan'ı çoğu kişi gibi küçük oteller kitabı ve şirince evleri vasıtasıyla tanımıştım. entellektüel yapısını da az buçuk biliyordum. eşiyle yaşadığı sevimsiz olay da gazetelere yansımıştı ama bundan etkilenmedim. kimbilir ne yaşadı iki kişi, bilemeyiz...
neyse; otobiyografik kitabı çıkınca, hemen okumak istedim. kitaptan gördüğüm kadarıyla; çok zeki, sıkı entellektüel, kafasına koyduğunu, inandığını yapan, müdaanasız ve dobra biri. kimseden korkusu yok, projelerini kimseyi takmadan büyük bir azimle hayata geçirebiliyor. yakın çevresi için pek kolay bir insan değil, bir yanıyla da çok muzip. kitabı okurken güldüğüm çok bölüm oldu.
farklı düşüncelere öcü gibi bakılan ülkemde, çok az da olsalar, bu tarz renkli insanların varolabildiğini bilmek iyi geldi bana...keyif alarak okunacak bir hayat hikayesi...diğer kitaplarını da okumak istiyorum. (özellikle yanlış cumhuriyet'i merak ediyorum.)

kitaptan da 1-2 minik alıntı yapıyorum...

...ama özgürlük zor meslek. basit formülleri yok. yalnız kurt olup yollarda izini kaybettirmek midir özgürlük? yoksa kimsenin seni göremeyeceği bir yerde inzivaya çekilmek mi? ya da içinde yaşadığın köyü yahut dünyayı kendi iradene göre şekillendirmeye çalışmak mı özgür yaşamanın yolu? sayfa 147

...gerçek özgürlük- eğer özgürlük diye birşey varsa-budur: seni esir alan nefsini, köle kılan çıkarını ve sosyal mecburiyetleri hepten bir kenara itip bir şeyi sadece "güzel" olduğu için yapabiliyor musun? "topluma faydalı bi şey yapsaydın" demeyin bana, "topluma faydalı" denilen şeylerin üstünde kaçınılmaz olarak çıkar hesabının gölgesi vardır. "ahireti düşün" de demeyin bana: ahiret hesabı gözeterek yapılan her şey mutlak bir ahlak yoksunluğunun işaretidir. "menfaatim yoksa kılımı kıpırdatmam" diyen pespaye çıkarcılığının başka türlü söylenişidir.
ayrıca vaktiyle kant okumuşuz, üçüncü kritik üstünde de haftalarca kafa patlatmışız. "güzellik, her türlü çıkar hesabının üstünde olan şeydir" diye kalmış aklımın bir köşesinde." sayfa 293-294 (şirince köyüne yaptırdığı kaya mezarı hakkındaki yazıdan alıntı)


kitabın sonunda sevan belgesel CD'si var. aslında kitabın üzerine belgeseli seyretmek daha iyi gider ama kitabı okuyamazsanız, belki belgeseli seyretmek isteyebilirsiniz...belgeseli hazırlayan emrah dönmez, videoyu youtube'a koyduğuna göre, sanırım paylaşmamda bir sorun yoktur...

iyi seyirler...







7 comments:

  1. yaaa keşke bugün bana getirseydin bu kitabı, ben de bugünlerde bunu okumak istiyordum. her gün yazacan artık ona göre!

    ReplyDelete
  2. çok yakın vakitte görüşeceğiz ya, o zaman getireyim, mutlaka oku:)
    çok enteresan bişi oldu, defne de geçenlerde(benimle çok eş zamanda) blogunda sevan nişanyan'ı yazmış, biraz önce facebook'ta yazısını göredüm, çok şaşırdım ve bu tesadüfe epey sevindim...

    http://okuyananne.blogspot.com/2013/02/sevan-nisanyan-tanyalm.html?

    ReplyDelete
  3. yaa dalga geçme :p ne yapayım koca evde olmayınca çocukları nere goyayım? ben artık birini bulayım derken yaşları kemale erecek onu bekliyorum.

    ReplyDelete
    Replies
    1. walla dalga geçmiyorum, daha sık görüşmemizde bi dane daha itici unsur olsun diye ööle yazdım:)

      Delete
  4. Füsunum kitabı okudum ve sonrasında da belgeseli seyrettim. Snrasında da youtubeda baya dolandım, tvdeki tartışma programlarını vs. Konuşuruz gelince ama ben en çok bürokrasiyi takmayan cesaretini sevdim :)

    The queen

    ReplyDelete
    Replies
    1. aaa geldiğinizde konuşalım, fır izledi mi?

      Delete
  5. This comment has been removed by a blog administrator.

    ReplyDelete