Featured Post

07 August 2014

Konsere Gidemiyorsak Konser Bize Gelsin...

Bugün, Yasmin'le açıkhava tiyatrosunda Bülent Ortaçgil-Birsen Tezer konserine gidecektik. Konser öncesinde de biraz demlenip, iki çift laf edecektik. Uzun süredir beklediğim bir zamandı, hem Yasmin'le sohbet hem de konser... Anlayacağınız, bugün baya bir havaya girmiştim. İstoş bugün coşup, etrafı sular seller götürünce, haliyle konser iptal edildi. İstoş'un sonraki saatlerde de sağı solu belli olmayacağı için, biz de Yasmin'le içimiz burularak bugünü iptal ettik. (Hoş İstoş naapsın, yıllardır iklim değişikliği olacak, kendinize gelin deniyor ama dinleyen kim? Kendi soyumuzu böyle böyle tüketeceğiz...)
Neyse, ben de bu durum üzerine efkarlanıp, bir kadeh şarap koydum kendime. Başladım birkaç şarkı dinlemeye...
Önce birkaç tane Bülent Ortaçgil ve Birsen Tezer şarkısı patlattım..."Olmalı mı Olmamalı mı?, Değirmenler, Eylül Akşamı, Aşk Bu Değil, Aşk Üzerine Söylenmemiş Herşey..."
Sonra şarkılar diğer şarkıları getirdi...
"Yüksek Sadakat- Haydi Gel İçelim, Kafile, Nazan Öncel-Gidelim Buralardan, Mabel Matiz-Zor Değil, İnce Saz-Mazi Kalbimde Bir Yaradır, Ezginin Günlüğü-Eksik Birşey Mi Var?" ile damardan giderken, Defne geldi yanıma tv seyretmekten.
Ezginin Günlüğü'nün klibini birlikte izlerken, klipte ikimiz aynı anda birşeye takıldık ve gülmeye başladık:) (Bu şarkıyı çok severim aslında ama şarkının çizgilerle anlatılmış bir versiyonu var, insan o versiyonu seyredince, çizgilere takılmadan edemiyor. Şarkının damardan gidişine biraz ayıp oluyor sanki ama bir taraftan bu animasyon, şarkıya sevimli bir hava da vermiş. Baş kahramanın hayalindeki bikinili kadın tiplemesi bizi çok güldürdü Defne ile... Ee havam da değişti haliyle. Şarkıyı bu versiyonda izlemek isterseniz: http://www.youtube.com/watch?v=JCCLTnVQ-24)
Bu vakitten sonra dj'liği Defne devraldı ve Füsun Önal parçalarına geçtik..."Son Verdim Kalbimin İşine" "Ah Nerede Vah Nerede?" sonrasında başka şarkıcılara..."İlhan İrem-İşte Hayat", Yasemin Kumral-Bim bam bom", "Erol Büyükburç-Bir başka sevgiliyi sevemem sevemem sevemem" ile pek güzel dans ettik...Yorulunca, slow şarkılara geçmek istedi dj'imiz...
-Teoman çalalım mı anne?
-Bittabiii. Hangisini?
-"Bana öyle bakma".
Defne şarkıyı içli içli söylerken, beni de içten içe güldürdü:). Dıştan da güldüm biraz ama kızar diye tuttum kendimi. "Kupa Kızı Sinek Valesi" ile devam edip, kapanışı erken bir sonbahar şarkısıyla yaptık: "İstanbul'da Sonbahar!" Ne yapalım, mevsimler değişirken, hele bugün İstoş'u seller götürürken, çok da anlamsız bir şarkı olmadı. Üstelik pek de severim kendilerini...
Hadi bakalım, hepsi olmasa da birkaç şarkıyı buraya da koyuyorum...Şarkıları dinlerken; yanına 3 kadeh şarap(+peynir) yahut 2 şişe tuborg(+fındık) veya 1 duble rakı(+leblebi) tavsiye edilir. (Kararında tüketiniz:)





Defne, Füsun Önal için, sürekli "çok fena dans ediyor değil mi anne?" diyip durdu:) (Bu arada bizimkilerin ismimi koyarken, Füsun Önal'dan da esinlendiklerini yeri gelmişken söyleyivereyim:)





5 comments:

  1. drink responsibly! son zamanlarda hiç yapamadığım şey :)

    ReplyDelete
    Replies
    1. ben de "kızım sana söylüyorum, füs'üm sen anla" hesabı yazdım onu;)

      Delete
  2. Dans etmek güzeldir be.
    Ama ezginin gnlğ şarkısı fena baydı beni, almiim bi daha

    ReplyDelete
    Replies
    1. dans etmek gibisi var mı fıradım? hele bi de imany olursa yanında, di mi?:)

      Delete
  3. Di mi yaaa....

    http://youtu.be/JvY_RHqnOHQ

    ReplyDelete