Featured Post

30 December 2014

1-2, 1-2...Biriktirerek bitirdim seneyi...

Seneyi 1-2, 1-2 birikenlerle kapatayım...
Buyrunuz...

1 rüya: 
Çok oldu ama yazacağım dedim diye, yazıyorum. Geçen aylarda bir gün, Özdemir Asaf'ı rüyamda gördüm. Rüya bu ya, sinemaya gidiyormuşum. O da 5-6 yaşlarındaki oğluyla sinemaya gidiyormuş.
Sinemanın önünde "Merhaba, ben Özdemir Asaf" diyerek kendini tanıtıyor. Ben de kendimi tanıtıyorum. Sinemadan önce, hoş sohbet ediyoruz. Sonra film başlıyor, birbirimize "iyi seyirler" diyerek ayrılıyoruz.
Rüya burada bitti, rüyaların bilinçaltımızla yakın bağlantısı olduğunu biliyorum. Ertesi gün biraz şiirlerine baktım bu yüzden. Acaba bana bir mesaj mı var diye:) ama her şiir başka bir dünya haliyle...İşin içinden çıkamadım. Aklıma gelen ilk şiirini yazarak, rüya anlatımımı bitireyim en iyisi...
Altıncı Gün
"Benim söylemek için çırpındığım gecelerde,
Siz yoktunuz." Özdemir Asaf

2 film: 

Interstellar
Mit'in oldukça beğendiği, benim için 2. defa seyrettiği Interstellar filmi. Kabul etmeliyim ki, benim için anlaması çok kolay bir film değildi. Filmden sonra Mit, filmdeki zaman geçişlerini gösteren bir şema paylaştı da, film, biraz daha oturdu kafamda:) Ama zamanın göreceliliği, 4. 5. zaman boyutları gibi kavramlar beni oldukça etkiledi. Filme gitmek isteyenler olabilir, o yüzden detaya girmeyeceğim ancak özellikle baş karakterin bir boyutta takılı kaldığı zamanki çaresizliği ve sonrasında geliştirdiği yöntemle, sevdiklerine başka bir boyuttan ulaşabilmesi, aklımda en çok yer eden sahnelerden biri oldu...
Words&Pictures
Henüz vizyona girmedi, vizyona girdiği zaman; özellikle edebiyata, resme, sanata düşkün olanlar bu filmi seyretsin isterim...Juliet Binoche, gene döktürüyor ve bu kadın gerçekten güzel yaş alıyor...



Filmden bir kuple...
Why art?
If our senses and consciousness were entirely in tune with nature, if we could communicate and understand each other, then there wouldn't be any need for art.
In fact, we would all be artists. Because we would all be as one!"

1 deney : 
Japon araştırmacı Dr. Masaru Emoto'yu bilir misiniz? Su kristallerinin; kendilerine söylenen sözlere, gösterilen görüntülere ve dinletilen müziğe göre nasıl değişim geçirdiğini deneylerle gösteren kişidir kendisi... ("What do we bleep know" filmini seyredenler belki filmdeki kristal sergisini hatırlarlar...)
Bugün bahsedeceğim deney, bu değil. Benzer deneyi pirinçler için de yapmış Emoto. Önce haberini okumuştum bu pirinçlerin, videosu da varmış, buldum, buyrun izleyin, pirinç bile böyle oluyorsa...


Dr. Emoto ve Pirinç Deneyi by e-motivasyon

2 söz:
Ajandama 2014'te yazdığım ünlü sözlerden 2'si...

"Hiçbir insanın bilgisi, öğrenmiş ve görmüş-geçirmiş olduğunun ötesine geçemez. "
                                                                                             John Locke




1 takvim:
İletişim Yayınları'ndan Resimli Türkçe Edebiyat Takvimi (maarif takvim)

Bu takvimi, facebook'tan edebiyatı seven bir arkadaşım önermişti. Ben de takvimi kendime sipariş etmiştim. Edebiyatı seven başka bir arkadaşım da, bana yılbaşı hediyesi olarak bu takvimi almış:) Ben de sipariş ettiğim takvimi, edebiyatı seven başka bir arkadaşıma hediye edeceğim. Edebiyatın gücüne bakar mısınız?:)))

2 şiir:
Seneyi kapatmak öyle kolay değilmiş. Haydi bakalım, sevdiğim 2 şiiri yazıyorum:



1 tiyatro ve 1 şarkı:
Kimsenin ölmediği bir günün ertesiydi.
Geçen seneden beri gitmek istiyordum, senenin son günlerinde oyunu yakaladık...Sumru Yavrucuk'un bir transseksüeli canlandırdığı 80 dakikalık oyun, su gibi akıp gidiyor. Tabi verilen mesajlar taş gibi midenize oturuyor, o ayrı, ama otursun zaten...
Anlattığı hikaye hüzünlü de olsa, ülkemde bu konular gündeme getirilebildiği için, Sumru Yavrucuk gibi sanatçılar yetişebildiği için hala umutluyum. Lütfen bu oyunu kaçırmayın. Oyun birçok farklı mekanda oynuyor. Biletix'ten mutlaka size yakın bir tiyatro salonu bulursunuz.
Dün de insandım, bugün de insanım. Sadece insanım. Beraber şarkı söylemek varken, dans etmek varken… Neden bunları giydiriyorsunuz bana? Neden beni hizaya çekiyorsunuz? Neden? Bak, gözlerim gözlerinden farksız, kahkaham şen şakrak… Ben Umut, sen?” Bu oyun, insanlığımızın trans bir kadınla imtihanıdır…
Oyundan, çok sevdiğim bir şarkı ile seneyi kapatayım. Yoksa kapatacağım yok seneyi;)



İyi bir yıl geçirmemiz dileğiyle...

Sevgiler,
Füs






                                                                 

No comments:

Post a Comment