Featured Post

02 March 2014

Bir Demet Montaigne

Montaigne'den bir demet söz yazacağımı söylemişim şubat ayında, yazıyı yazmaya başlamış ancak bitirememiştim. Öncelikle onu bitireyim...

Buyrun bir demet Montaigne...İki söz başkalarından ama olsun, onları da Montaigne kitabına almış, kitabında bu sözlerle ilgili yorumlar yapmış... Buraya, kendisinin kısa sözlerini yazıyorum. Uzun sözlerin büyüsü kitapta...

-Ruhumuz yapacağını gösteriş için yapmamalı, her şey içimizde, hiçbir gözün görmediği en gizli yerimizde olup bitmelidir.

-Ne kadar az korkarsak o kadar az tehlikedeyiz. (Bunu Titus-Livius söylemiş.) 

-İnsan sevincini büyülterek anlatmalı, üzüntülerini kısaltarak. 

-Ben ne isem, ne durumdaysam, eylemlerim de ona göre, ona uygun olur.

-Gereğinden önce dertlenmek, gereğinden fazla dertlenmektir. (Bunu Seneca söylemiş.)

-Hiçbir şey, kendiliğinden ne o kadar üzücüdür, ne de zor. Bizim gevşekliğimiz, güçsüzlüğümüzdür ona bu niteliği veren. Büyük ve yüksek şeyleri görebilmek için onlara göre bir ruhumuz olması gerekir, yoksa kendi çamurumuzu görürüz onlarda. Önemli olan bir şeyin görülmesi değildir yalnız, nasıl görüldüğü de önemlidir.

-İnsanın kendini anlatmasından daha zor ve daha yararlı hiçbir şey yoktur.

-Filanca hayatını işsiz güçsüz geçirdi, deriz; bugün hiçbir şey yapmadım, deriz- Birşey yapmadım ne demek? Yaşadınız ya! Bu sizin yalnız başlıca işiniz değil, en parlak, en onurlu işinizdir!

-Yüksek ve ince felsefi düşünceler iş görmeye elverişli değildir. Dünya işlerini daha hoyratça, daha gelişi güzel yürütmeli ve her zaman talihe büyük bir pay bırakmalıdır.

-Düşüncelerimizin en iyi aynası, yaşamlarımızın akışıdır. 

Montaigne

Dün, Fazıl Say'ın konserine gittik. Chopin'in doğumgünüymüş birkaç gün önce, programda yer almasa da, bir parçasını çaldı. Ne de güzel çaldı... Montaigne'ye iyi gider diye onu da ekleyiverdim yazının sonuna...



No comments:

Post a Comment