Featured Post

16 June 2014

Nuri Bilge Ceylan'ın "Kış Uykusu'"nu görünüz...

Ara verince, araya mesafe girmiş insanlar gibi çekinir oluyorum blogumdan.
İnsan kendinden çekinir mi? Kendinden çekinmez de, kendini dışarı açmaktan çekinir bazen...
*
Neyse girizgahı fazla uzatmadan esas konuya geleyim: Nuri Bilge Ceylan'ın "Kış Uykusu"ndan bahsetmek istiyorum.
Cumartesi akşamı gittik filme. Nuri Bilge Ceylan'ın her filmi gibi, filmin etkisi hala üzerimde tabi. Replikler kafamda uçuşup duruyor.
İnsanı her haliyle bu kadar iyi gözlemleyip, gözlemini bu kadar doğal başkalarına aktarabilen kaç insan vardır şu dünyada? 
Üniversitede psikoloji hocası olsam, ders olarak okuturdum Nuri Bilge Ceylan'ı. Onun karakterlerini tahlil ederdim öğrencilerimle...İnsan'ı anlamak, tanımak kadar önemli birşey var mı şu dünyada?
Filme gidiniz lütfen, "masum değiliz hiçbirimiz" ve "her insanın kendi içinde bir haklılık(zaman zaman masumiyet) arayışı vardır" sarkacında nasıl bir hayat geçirdiğimizi görünüz. (Benim kendi çıkarımım bu oldu:)
Filmde; kendimden, çevremden, hayatta hoşlanıp hoşlanmadığım birçok insandan parçalar buldum. İnsanoğlu katman katman açılmaya başlayınca, içinden neler çıkacağı hiç belli olmuyor ama açılmadan da insanın gerçek yüzü ortaya çıkmıyor. Ne de olsa, bin ben var benden içeri...Acaba hangi "ben"lerimizi açabiliyoruz hayata? Hangileri bizde saklı kalıyor? Dengesi nerededir bu sarkacın?... 
Çok söze gerek yok aslında;
"Ayna ayna söyle bana, benden güzeli var mı bu dünyada?" masalından uyanıp, şöyle bir kendimizi dürtmek, aslında hiçbirimizin çok da matah olmadığımızı ayna gibi seyretmek için, Kış Uykusu ideal bir film! Kaçırmayınız...

1 comment: