Featured Post

30 June 2014

Radikal'e Geç Veda...


Dijital dünyada ruhum geride kalıyor.
Yıllardır Radikal okurum, yıllar içinde Radikal'in duruşundan ödün verdiği durumlar olsa da, gazeteyi almayı bırakamadım. Gazetenin özellikle kültür-sanat bölümü, kitap eki ve sevdiğim birkaç yazarı, beni yıllarca gazetede tuttu. Şimdi Radikal, dijital dünyaya intikal etti. Ancak ben o dünyaya intikal etmeyi henüz tam anlamıyla beceremedim.
Mesela, bir yazarı okurken, sürekli banner görmek istemiyorum, hele hele sürekli görseli değişen abuk subuk ayakkabı reklamı görmeyi hiç istemiyorum. Yazıya konsantre olamıyorum, sonra hiç aklımda yokken, başka bir yazı başlığı görüp, hooop ona kayıyorum. İş benim kontrolümden çıkıyor. Basılı gazete öyle mi? Ne okuyacağına istediğin zaman kendin karar veriyorsun, okuyacaklarını okuyup, sonrasında gazeteyle helalleşiyorsun. O sırada okuduklarını güzelce sindiriyorsun, hatta sevdiğin bir yazı varsa, onu özenle kesip defterinde saklıyorsun...Mis...
Ama bu da pek mi demode oldu artık ne? Çağın gerisinde mi kalıyorum, amanin? En iyisi hüznü kısa kesip, Radikal'in de kağıt hayatı buraya kadarmış diyerek, kendimizi teknolojinin kollarına bırakalım:)
Bırakalım tabi de, bazı şeyleri de es geçmeyelim... Dijital Radikal, biz okuyuculara teknolojinin gereği gibi lanse edilmiş olsa da, yazılarını ve  röportajlarını severek okuduğum Pınar Öğünç pek de öyle dememiş. Yeni Radikal'de ona yer yok maalesef...Son yazısı için lütfen tık
Öyle böyle, kişisel tarihimde kağıt Radikal'in belli bir yeri oldu, umarım sanal dünyada adından daha fazla ödün vermez...Ona veda ederken, kapanışı, Ahmet Mümtaz Taylan'la yapayım istiyorum. Basılı Radikal'den kestiğim son yazıdır kendisinin yazısı...15 yaşındaki kızının soru bombardımanı karşısında verdiği veremediği cevapları çok tatlı bir şekilde yazmış, okumadıysanız buyrun...
Anneme toplum mühendisi olduğumu söylemeyin...
Not: Bambaşka şeyler yazacaktım bugün, hadi gazeteyi okuyup öyle yazayım dedim, bakın ne yazdım...:)

No comments:

Post a Comment