Featured Post

08 May 2015

"Zeki Alasya, benim yarımdı..."


Zeki Alasya...Çocukluğum...İstanbul seyahatlerimiz...Şan Tiyatrosu...Nereye bakıyor bu adamlar? Tv'nin önünden ayrılmadığım günler...Devekuşu Kabare-Yasaklar...Hep gülümseyerek, gülerek hatırladığım anılar...
Çocukluğumun bir yıldızı daha kaydı gitti öte tarafa...Hayatımızın filmi mi hızlandı acaba? Yoksa bana mı öyle geliyor? Tabi ya, biz hep çocuklukta kalacak, hayatı seyredecek, sevdiklerimizi donduracak ve sonsuza kadar mutlu yaşayacak değiliz ya, hepbirlikte yolculuk ediyoruz bu hayatta...
*
53 yıldır birliktelermiş Zeki-Metin ikilisi. Bugün kısacık dinledim Metin'i arkadaşının arkasından konuşurken..."Zeki Alasya benim yarımdı. Yarım gitti. Canım gitti." dedi. Daha fazla söze gerek var mı? Hem ne büyük acı "yarımdı" dediğin sevdiğini kaybetmek hem de ne mutluluk böyle bir arkadaşlığı yaşayabilmek, yaşatabilmek...Onun kıymetini bilmek...
Ne güzel bir ikiliydiniz. İyi ki vardınız. Çocukluğumun şen kahkahalarıydınız...Dünyanın güzel bir yer olduğunun kanıtlarıydınız...
Hepimiz geldik, gidiyoruz işte şu hayatta, ne güzel birşey Zeki-Metin gibi gülümsenerek hatırlanmak...Ne diyelim darısı, vakti gelince başımıza...
*
Güle güle Zeki, keyfin bol olsun gittiğin yerde...
*
Bir kadeh şarap koydum kendime, biraz çilek, biraz siyah çikolata, Zeki ile Metin'in videolarını seyrediyorum. Ve benim gibi bir balık, hatırlıyor dün gibi tüm skeçleri...Hem gözlerim doluyor videoları seyrederken, hem de skeçleri seyredip seyredip gülüyorum...Cemal Süreya'nın sözleri geliyor aklıma..."Kimse dokunamaz bizim suçsuzluğumuza" diyorum kendime...Karışık duygular içindeyim...
Neyse, sözü uzatmayalım, en iyisi gelsin bir skeç...
Yasak ne günah ne, neyse ne boşver be...





No comments:

Post a Comment