Featured Post

21 October 2013

kalimera* komşu!

bayram tatilinde; arabayla, komşu topraklara, yunanistan'a gittik. uzun bir gezi yazısı yazmayacağım. sadece gezide benim için önemli olan bazı anıları ve kareleri sizinle paylaşmak istiyorum...
*
dedeağaç-kavala-tasos-selanik yolcuları...

türkiye-yunanistan arabayla çok yakınmış...gidişte, tır yoğunluğu sebebiyle ipsala'da çok bekledik ancak dönüşte hiç sıra yoktu, pırr diye geçtik sınırdan...

sakin ve huzurlu dedeağaç...
 hava bile edepli, yağmur gündüz yağmıyor, gece yağıyor sadece...
dedeağaç-bayıldık bisiklete...
kasımpatılar ve fesleğenler bisikletin sepetindeki toprağa ekili:)
dedeağaç-köftelerin yağlı kağıtta gelmesi okey de, zeytinyağlı greek salad'ı kağıtta servis etmek...epey iddialı!
salatanın yağı dışarı taşmasın diye bir ekmeği bitirmişimdir herhalde:)
benim kahvem ama defne'nin bu fotoğrafı bana çok huzurlu geldiği için paylaşmak istedim...
kavala kalesinden kanatlanan bir martı...hava mis, kurabiyeleri fazla tatlı...
muhteşem tasos! çam ağaçlarıyla kaplı, nefis sahilleri olan şahane bir ada...
bence tam zamanında gitmişiz, sakin mevsimi!
defne bu fotoda kıyıda görünüyor ama sonrasında dayanamayıp kıyafetlerle cuuuup daldı denize! o kadar mutluydu ki...beni de ikna etmeye çalıştı, ben "çık denizden" diyorum, o bana "anne gir denize, harika" diyor...sonuç? tabi ki defne'nin fendi füs'ü yendi:) bizim kıyafetler de epeyce nasiplendi denizden...
tasos- çocukluk hatta bebeklik arkadaşımı gördüğüm sahil:) dünya çok küçük!
26 no'lu plakayı görünce "aa tanıdık biri olur mu acep?" demiştim, içinden şirin çıktı:)) ne kadar mutlu oldum onu gördüğüme...
marble beach-böyle bir plaj olursa, kışın bile denize girersin...
akşamın 6.30 olduğuna, havanın serinliğine bakmadan, ben bile balıklama atladım denize...mit de dayanamadı bu sefer!
"bir şeyi yapmanın sırası onu yapmak istediğin andır" dememiş miydi çetin altan...
tutmadım kendimi, atladım denize, insanlık için küçük benim için büyük bir adımdı:)
akşama ancak sıcak çorbalarla kendimize geldik ama değerdi...
tasos'ta güne veda...
selanik- bizim için selanik farklı bir anlam taşıdı...çok masalsı bir anı bu...
mit'in babasının dedesi, zamanında bir yunan kızına aşık oluyor ve kızı kaçırıyor, anadolu'ya geliyorlar.
doğal olarak, kızın tüm ailesi yunanistan'da kalıyor. iletişim yıllar içinde ister istemez kopuyor...
yıllar sonra, bir tesadüf eseri mit'in babası, ailenin yunan tarafıyla iletişime geçiyor ve geçen sene selanik'te tanışıyorlar!
biz de selanik'te onlarla tanışıp güzel bir gün geçirdik birlikte:) çok sıcak ve çok tanıdıklardı...
hatta yaşlılar evinde yatan ailenin en büyüğünü bile ziyaret ettik. yaşlılar evini ziyaret bizi bambaşka diyarlara götürdü...

ölümlü olduğumuzu hatırlamak lazım. o yüzden de her anın kıymetini bilmek lazım. (size söylemiyorum kendime söylüyorum:)
fotoya dönecek olursak, tabi hayat devam ediyordu...mit'in akrabaları, ziyaret sonrası, bizi salaş bir balık restoranına götürdü. şimdiye kadar yunanistan'da yediğim en lezzetli mezeleri orada yedim...fotoğrafı biraz geç çektim ama idare edin artık;)
diyeceğim o ki; yunan toprakları bize çok yakın, gözünüzde büyütmeyin, vizeniz varsa, biraz zaman, biraz da nakdiniz varsa, basın gaza gidin...yemekler lezzetli, komşunun sohbeti hoş, en önemlisi toprağın sakinliği, fiyatlar şimdilik makul! fiyatlar coşmadan, kalabalık bu toprakları doldurmadan, aklınızın bir yerinde olsun bu diyarlar...

sevgiler...

*kalimera-yunanca "merhaba"

6 comments:

  1. Füsun Hanım sevenlerinizi çok bekletmeden yazmışınız, arkadaşın hala jet-lag !
    O denize girmez miyim, o mezeleri yemez miyim, frapeleri içmez miyim,
    Bu kış bunların hayaliyle geçer :)

    ReplyDelete
    Replies
    1. kraliçem siz, bizi çok beklettiniz ama:) blogunuz 5 aydır ağlıyor...jet-lag'iniz geçsin, yazılarınız gelsin lüffen;)

      Delete
  2. Offf denizde kaldi aklim :)

    Ne iyi etmis de yazmissin :)

    ReplyDelete
  3. ne harika bir tatil olmuş, ne güzel anılar ve fotolar, bayıldım!:)

    ReplyDelete