Featured Post

16 December 2011

kutup ayısının hikayesi...

Bugün Yasmin'e uğradım iş çıkışı. Yorgunduk ikimiz de ama çok iyi geldi bana görüşmek. İnsanın, yıllar içinde birlikte büyüyebildiği dostlarının olması çok güsel ve kıymetli birşey...
*
Eve geldiğimde ise, Defne'nin bir sürpriziyle karşılaştım. Defne, babasıyla bir hikaye yazmış benim için. "Çocuklar için değil, sen yatarken oku diye sana yaptım" dedi. Heyecanla okumaya başladım, çok iyi başladı hikaye ama hikayenin gidişatı hafiften sarsıcı oldu:) Daha önceleri olsa, "ay nerede hata yaptım acaba" diye küçük çaplı bir karaları bağlama durumuna geçerdim. Şimdiyse, daha çok gülüyorum Defne'nin yaratıcı hikayeciliğine...

Resimli hikayenin resimleri ve senaryosu Defne'ye, yazımı Mit'e ait.
Fotoğraflarını çektim resimlerin, yazılanlar okunmadığı için, buraya metinlerini yazıyorum:
1.sayfa
(Hikayenin başlangıç cümlesini Mit yazmış, devamını Defne getirmiş.)


Bu kutup ayısı, küresel ısınmadan dolayı buzulun üzerinde kalakalmış. 
Başka bir buzula atlaması için uzun uzun yüzmesi gerek.




2.sayfa
Kutup ayısı 2 penguen görmüş. 
Penguenler demiş ki; "kaç yaşındasın?"
 "2" demiş kutup ayısı. 
Penguenler, "ne komik biz senden daha büyüğüz" diye alay etmeye başlamışlar. 
Kutup ayısı bu sözleri duyunca, yanlarından gitmiş. Yüzüp kaçmaya başlamış. 
Ardından bir kayalığa ulaşmış. Birazdan "ben nerdeyim böyle" demiş. Mısır'daymış. Mısır o kadar sıcakmış ki, içinden uyumak geliyormuş.

3.sayfa
Derken plajlanma yeri görmüş. 
Zaten öğlen, bir yüzüp geleyim dedi. (mış'lı geçmişten di'li geçmişe geçmek istemiş Defne)
Bir kaplumbağa gördü. Kaplumbağa ile tanışmak istemedi. 
Penguenlerin alay ettiği gibi, kaplumbağanın da alay etmesini istemiyordu.



4.sayfa
Bir ayak izi gördü. Kime ait olduğunu merak etti. Acaba tehlikeli bir hayvan mı diye düşünmeye başladı.
Ayak izi onu yuvasına götürdü. Kutup ayısı evine döndüğü için neşeyle sıçradı. 
Bir daha asla evinden çıkmaya cesaret etmeyecekti. Annesinin dediklerini yapacaktı.



Tabi ilk okuduğumda nasıl tepki vereceğimi bilemedim. İster istemez öğreten anne kıvamına girerek bir sürü soru sordum: "Çok güselmiş Defne ama kutup ayısına üzüldüm. Penguenler gibi olur korkusuyla kaplumbağa ile tanışma fırsatını kaçırmış, belki çok iyi arkadaş olacaklardı. Hem kutup ayısının küçük olması kötü birşey mi? Evinden çıkmaya cesaret edemezse, nasıl yeni arkadaşları olacak? Annesi katı birisi miymiş?"

Defne'nin cevabı ise çok kısa ve net oldu: "Anne bu hikaye, herşey iyi olsaydı, hikaye olmazdı. "

Güldüm ve sarılıp öptüm kızımı:)

İşte bu kadar Füs, Defne'ye öğretici binbir laf anlatacağına, onun her sözünden birşey çıkaracağına, hikayeni oku ve güselce uyu:)

5. Anlaşma, başka bir güne kaldı...

Hadi iyi geceler...


6 comments:

  1. ahahahahahah Defnee sen harikasin!! plajlanma yeri ifadesini oyle yerinde kullanmissin ki gozumun onunde canlandi :-)
    iyi oldu bu blog valla, devam futun aplam!

    ReplyDelete
  2. Ben de " plajlanma" lafini cokbegendim, yazin sik sik kullancam. Defneee hadi gel plajlanalim, mesela;) fusun yaseminle cok plajlaniyon, gelirim oraya, mesela;)

    ReplyDelete
  3. hooop adım geçmiş! gel sen de, beraber plajlanalım öyleyse :p

    ReplyDelete
  4. bense; kutup ayisi ve "misir" ülkesinin ayni hikayede bir araya gelmesinin, hele hele defne'nin hikayesinde bir araya gelmesinin ilahi komedyanin parcasi oldugunu düsünüyorum.
    4.sayfada bir deve ya da bedevi cikacak diye cok korktum yarebbim.
    ki öyle olsaydi direkt pulitzer ya da ne biliim nobel icin basvururdum. "cagdas masal" basliginda.

    ReplyDelete
  5. ha hah haaa:))) walla okulda mısır'ı işliyorlar bu sıra, bağdaştırıvermiş kafasında işte ikisini...

    ReplyDelete
  6. Mısır'ı çok seviyor daha görmeden. Bugünde Mısır piramitlerinden imtihana soktu beni.

    ReplyDelete