Featured Post

31 December 2011

üzüm

Arkadaşlar bu akşam bizdeydi, yarına görüşürüz artık...
Görüşünceye kadar, Yasmin'in bir arkadaşından alıntı yaptığı yazıyı okuyabilirsiniz. Çok beğendim. Daha sonrasında da yazıyı hatırımda tutmak için, ben de buraya alıntı yapsam, blog yazarını üzmem umarım?:)
Hadi iyi geceler...


çocukları üzmeyelim

Her şeyde olduğu gibi anneliğin de iki yüzü var, belki de çok yüzü var. Başkasının bakıp
gördüğüyle benim bakıp gördüğüm aynı olmuyor. 'Saygılı arkadaş' yazısında bahsettiğim kişi,
çocuğu için 'Beni hiç üzmedi bebeğim, çok usluydu' diyor. (Üç aylık bebek annesini ne şekilde
üzebilir, o da kafamı bayağı meşgul etti). "Peki sen onu üzdün mü? Asıl önemli olan o." demek
istiyorum. Ama diyemiyorum, çünkü o benim çok iyi bir arkadaşım. Ben de gelip bloğuma
diyorum. Çocukların kendi aralarında şöyle konuştuklarını duysak, ne kadar
tuhafsardık.

- Bugün annem beni hiç üzmedi. Yemeğimi bitirmem için ısrar etmedi ve en sevdiğim elbisemi
giyip, sokakta oynamama izin verdi.

- Bugün babam beni hiç üzmedi. Bana vakit ayırdı, söz verdiği uçurtmayı yaptı ve üstelik parka
gidip top oynadık.

Çocuklara tembih edilirken de hep birilerini üzmemeleri söylenir: 'Anneni üzme, babaanneni
üzme, öğretmenini üzme, bakıcı teyzeni üzme, onu üzme, bunu üzme, hay bin üzüm..'

2 comments:

  1. oo hiç üzmezsin.. beğendiğine sevindim, sevgiler, iyi yıllar.. :)

    ReplyDelete
  2. hafif tedirgindim yazıyı alıntılarken, sevindim:) sana da iyi yıllar, sevgiler...

    ReplyDelete